DİĞER
"Kel Kâtip romanı, ‘45-‘50’li yılların Ankarası’na ait, bu yazının izin vermeyeceği bollukta, bugün artık hayal dahi edilemeyecek, tarihe tanıklık eden mahal araştırmacıları için son derece zengin anlatımlar sunar."
"Son zamanlarda nesnelerdeki gizli şiddetin peşine düşen birçok genç çağdaş sanatçı da var, endüstriyel nesnelerin karanlık tarafları... Toplumsal bilinçdışında travmatik bir an, hem sanatçının hem de metalik aletlere bakan kişinin aklına musallat oluyor olabilir."
"Serdar Güven, sıcak mevsimlere yağan bir kar gibi ruhunu, bilinçaltını dizelere döküyor. Tüy gibi hafif, tedirgin ve içerlemiş bir söylem bu. Şiirleri sanki bu dünyadan değil de, acı çekilmeyen öte dünyadan sesleniş gibiler, bir bulutun üstünden yazıyor o."
"23 Ağustos 1939 günü, bütün dünyanın şaşkın bakışları altında Hitler-Stalin Paktı imzalandı. Doğal olarak, Nazilerin paktın imzalanmasından bir hafta sonra Polonya’ya saldırmasıyla II. Dünya Savaşı patlak verdi. Dünyada sonuçları bu kadar büyük ve ölümcül olan bir olayın edebiyata, sanata, her şeye ama her şeye yansıması gerekirdi, öyle değil mi? Fakat böyle olmamıştır."
"Mahir Güven için belki de şunu söylemeli: O roman yazmıyor ki, bazen bir söz, bir heyecan insanın içine doğar, aklına gelen başına da gelir, Mahir’inki de böyle bir şey; o romanın içine doğmuş, roman nasıl olacak da ondan kaçacak ki zaten?"
"Cinayet A.Ş.’de Erbulak’ın önceki kitaplarının birinden, Cinayet Sınıfı Başkanı’ndan karakterler var. Norveç’teki Ali ile İstanbul’daki Ela. Onların birlikte yer aldıkları ilk kitaptan on yıl sonra neler yaşadıklarını anlatıyor Erbulak. Arka kapaktaki tanıtımında Ahmet Ümit’in dediği gibi, “yıllarca yaşadığı Norveç’in polisiyesi ile Türk polisiyesini harmanlayıp okura şık bir sentez sunmuş.”
Yazdıklarının yalnızca bir yönüne indirgeyemeyeceğimiz bir filozof olan Spinoza'nın düşüncesi, Sevinç Türkmen'in Aşkın Ontolojisi: Spinoza'yla Bir Yürüyüş kitabında Bento ile Maria'nın aşk ilişkisi içinde ete kemiğe bürünüyor...
Zaman içinde mekânsal anlamda yaşanan tüm değişimlerin aksine, mutfaktaki “kullanıcı kadın” rolü varlığını korur ve toplumsal kabuller doğrultusunda mekân ile birlikte yeniden şekillendirilmek istenir...
Rus edebiyatında nesrin küçük türlerinin 20'nci yüzyıl sonuna doğru artışını, yazarın manevi arayışına, ifade sanatını yenileme, zenginleştirme çabasına, yaratıcı bireysel sanat gelişimine bağlayabiliriz
Sevinç Çalhanoğlu'nun şiirleri modernist, deneysel, performatif ve çoksesli. Evde Bir Gezinti ve Et/ve/Fal, teknoloji çağında sözün ve yazının macerasını kavrama yetisiyle önemli öncelikle
© Tüm hakları saklıdır.